Nefes Koçluðuna ihtiyacýnýzýn olup olmadýðýný anlamak için öncelikle Nefes Seanslarýnýn esas amacýný iyi bilmek gerekir. Nefes Seanslarý, kiþinin AN’lýk olarak kendisini iyi hissetmesini, rahatlamasýný saðlamak deðildir. Nefes Koçluðunun esas amacý, kiþinin kendi hayat amacýný bulmasýný ve bu amaç doðrultusunda herhangi bir zorluk ve sýkýntý çekmeden saðlam adýmlarla ilerlemesini saðlamaktýr. Kiþinin hayat amacýný bulabilmesi için öncelikle kendisini tanýmasý, bilmesi gerekir. Kendisini tanýyabilmesi için ise zihninde ve bedeninde kendisine ait olmayan ne varsa onlardan arýnmasý gerekmektedir.
“Bana ait olmayan þeyler gittiðinde ortada sadece BEN kalýr.”
Bütün varlýðýn hayat amacý kendisini deneyimlemek ve bu deneyimi yine kendilerini daha üst seviyelerde deneyimleyebilmeleri için bir sonraki jenerasyona taþýmaktýr. Daha net bir anlatýmla deneyimi miras býrakmaktýr. Kim olduðumuzu tam olarak maalesef bilemiyoruz çünkü kim olduðumuz deðil, kim olmamýz gerektiði bize çocukluðumuzdan itibaren ailemiz ve çevremiz tarafýndan kurallar, standartlar, deðerler ile dikte ediliyor. Biz olduðumuz kiþiyi deðil, olmamýz istenen kiþiyi deneyimlemeye çalýþýyoruz. Uzun yýllar sonucunda ise ortaya tamamen yabancý bir kimlik çýkýyor. Kendi deðerlerimizi deðil bize öðretilen deðerleri yaþamaya baþlýyoruz, kendi hayatýmýzý deðil bizden istenen hayatý yaþamaya baþlýyoruz, kendi hedeflerimiz için deðil bize yüklenen hedefler için çalýþýyoruz, kendi istediklerimizi deðil bize doðrusu bu denilen þeyler için yaþýyoruz. Sonuç itibariyle baþka birisinin hayatýný yaþamaya çalýþýyoruz.
Bize bu bedenle birlikte verilen özellikleri deðil, bizde olmayan ama olmasý istenen özellikleri kullanmaya çalýþýyoruz. Yani aslýnda potansiyelimizi hiç bir zaman tam anlamýyla hayata yansýtamýyoruz. Dolayýsýyla belli bir yaþtan sonra sistem arýza vermeye baþlýyor çünkü yaptýklarýmýzla özümüz uyum saðlamýyor ve bu durum fiziksel, mental ve ruhsal rahatsýzlýklara sebebiyet veriyor.
Nefes Koçluðu, kendimizi gerçekleþtirme sürecinin tüm aþamalarýnda bize yol göstererek yardýmcý oluyor.
Ýlk etapta hem fiziksel, hem zihinsel hem de ruhsal anlamda bize ait olmayan ne varsa seanslar aracýlýðýyla alanýmýzdan temizleniyor. Bunlara örnek verecek olursak eðer; korkularýmýz, endiþelerimiz, bize ait olmayan ama küçüklüðümüzden itibaren bize aþýlanan düþünceler, yargýlar, deðerler, iyi ve kötü algýlarý ve hedefler. Bize ait olmayan þeyler temizlenince ortaya sadece bize ait olan þeyler kalýyor, yani gerçek kimliðimiz. Nefesimiz bize birebir hayatýmýzý yansýtýyor. Nasýl nefes alýp veriyorsak hayatýmýzý da aynen o þekilde yaþýyoruz. Bedenimiz bütün bize ait olmayan blokajlardan arýnýp, nefes bedenimizde en doðal haliyle akmaya baþladýðýnda dolayýsýyla hayatýmýzda nefesimize uyum saðlayarak deðiþmeye ve en doðal haliyle akmaya baþlýyor. Nefesimizin rahat bir þekilde bedenimizde akmasýyla birlikte hayatýmýz da bütün zorluklardan, sýkýntýlardan, engellerden arýnýp en olmasý gerektiði þekilde akmaya baþlýyor.
Yani Nefes Koçluðu ile sadece nefesiniz deðil, nefesinizle birlikte hayatýnýz da deðiþiyor.
Bir çoðunuz hayatýnýzýn bir döneminde Maslow’un Hiyerarþi Üçgeni ile karþýlaþmýþsýnýzdýr. Üçgenin en tepesinde “Kendini Gerçekleþtirme” seviyesi vardýr. Yani insanlýðýn ulaþacaðý son nokta KENDÝNÝ GERÇEKLEÞTÝRME olarak gösterilmiþtir. Aslýnda hikaye orada bitmiyor, hatta belki de yeni baþlýyor. Kiþi, kendini gerçekleþtirdikten sonra artýk Bir’liði deneyimlemeye baþlar. Yani dünya hayatýnýn tamamýnýn aslýnda tek bir deneyimden ibaret olduðunu anlamaya ve yaþamaya baþlar.
Yani Bir’liðin ne demek olduðunu idrak etmeye baþlamadýkça kendimizi gerçekleþtiriyoruz diyemeyiz ve bu da hala yapýlacak þeylerin olduðu anlamýna gelmektedir.
Eðer Bir’lik hakkýnda neden bahsettiðim konusunda henüz bir fikriniz yoksa veya kendinizi gerçekleþtirme yolunda ilerlemiyorsanýz, NEFES KOÇLUÐUNA ÝHTÝYACINIZ VAR DEMEKTÝR.
Sevgiler,